Cucumis - Ókeypis álinju umsetingar tænasta
. .



Allar umsetingar

Leita
Allar umsetingar - creaticecritics

Leita
Uppruna mál
Ynskt mál

Úrslit 1 - 11 av okkurt um 11
1
481
Uppruna mál
Portugisiskt 15 filmes na cabeça
"As regras: Não demore muito para pensar sobre isso. Quinze filmes que você viu que vão sempre estar na sua memória. Liste os primeiros quinze que você lembra em não mais do que quinze minutos. Eles não têm que estar em ordem de importância. Marque quinze amigos, incluindo eu, porque eu estou interessado em ver quais filmes meus amigos escolheram.

(Para fazer isso, vá na aba Notas na página do seu perfil, cole as regras em uma nova nota, escale suas quinze escolhas e marque pessoas na nota - no campo Marcações.)
OBS: Não vale contar trilogia e coisa parecida como um filme só!!!!!"
Çeviri yaparken metnin Brezilya Portekizcesi olmasına dikkat edilmesi çok yararlı olur.

Fullfíggjaðar umsetingar
Turkiskt akılda kalan 15 film
175
Uppruna mál
Turkiskt bildiğiniz gibi yönetici asistanı...
bildiğiniz gibi yönetici asistanı pozizyonundayım. büro işlerini yapıyorum, kargoların hazırlanması, telefonlara bakılması, tekliflerin hazırlanması,siparişlerin tiger sistemine girilmesi işlerinden sorumluyum.

Fullfíggjaðar umsetingar
Enskt Brief
39
Uppruna mál
Enskt They say nobody’s perfect, but I beg to differ.
They say nobody’s perfect, but I beg to differ.

Fullfíggjaðar umsetingar
Turkiskt Aynı fikirde değilim
295
Uppruna mál
Enskt feminist criticism
Such ethnographic experiments reflect, even if indirectly, feminist standpoint theory. they place in sharp relief contradictions in the position feminist ethnographers assume in speaking as women and for (other)women. Visweswaran, argues that experiments with the form of ethnographies are not exclusively products of postmodernism in anthropology.

Fullfíggjaðar umsetingar
Turkiskt feminist eleÅŸtiri
440
Uppruna mál
Turkiskt ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ A- ...
ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ

A- Bedensel Özellikleri:

1-Grup olarak, beden yapıları ve sağlık durumları bakımından yaşıtlarına oranla üstündürler.

2-Doğumda normal çocuklardan daha ağırdırlar.

3-Boy ve ağırlık bakımından normal çocuk grubunun üstündedirler.

4-Erken yürür ve erken konuşurlar.

5-Duyu organı bozuklukları, bedensel sakatlık, diş deformasyonu vb. normal çocuklara göre daha az rastlanır.

6-Ortalama ölüm yaşı daha yüksektir.

7-Hastalıklara karşı daha dayanıklıdırlar.

Fullfíggjaðar umsetingar
Enskt CHARACTERISTICS OF HIGHLY- GIFTED CHILDREN
155
Uppruna mál
Turkiskt küresel ısınma
Küresel ısınma, insan tarafından atmosfere verilen gazların sera etkisi yaratması sonucunda, dünya atmosferi ve okyanuslarının ortalama sıcaklıklarında belirlenen artışa verilen isimdir.
aa

Fullfíggjaðar umsetingar
Enskt definition: global warming
286
Uppruna mál
Hendan umbidna umseting er "Bert meining".
Turkiskt pucca
PUCCA, yuvarlak saçlari ve sevimli gülümsemesi ile, bir Çin restorantinin sahibi bir kiz çocugudur. Meyveli tatlilardan ve çin çubugu ile dans etmekten hoslanir fakat, favorisi Çin hanedanligi soyundan gelen GARU'dur.
PUCCA'nin ona olan askini göstermesinden dolayi, GARU huzurunu kaçirmaktadir. Simdi GARU'nun kaderi PUCCA'nin ellerindedir.
çok güzel

Fullfíggjaðar umsetingar
Enskt PUCCA
145
Uppruna mál
Enskt ’’Relentless police pressure’
’’Relentless police pressure’ had turned marijuana into a ‘’scarce commodity’’.Draw a set of supply and demand curves that are capable of reconciling these observations.

Fullfíggjaðar umsetingar
Turkiskt "Aralıksız polis baskısı" ...
517
Uppruna mál
Enskt alienation
If the concept of alienation evokes a vision of organized societies as dominated by oppressive bureaucratic structures that entrap individuals within dehumanized and amoral systems of control, the notion of anomie suggests that disorganization, rather than over organization, is what we most have to fear. Rather than posit an organizational future in which socio-economic and political life is excessively regulated by bureaucratic rules, the concept of anomie projects a scenario in which uncontrolled competition, intense class conflict and mindless, degrading work produces a breakdown of normative order.

Fullfíggjaðar umsetingar
Turkiskt Yabancılaşma
178
Uppruna mál
Turkiskt 1943’te yapımına başlanan ENIAC adlı bilgisayar...
1943’te yapımına başlanan ENIAC adlı bilgisayar 1946 yılında tamamlandı. ENIAC (Electronic Numerical Integrator and Computer) mali kaynakları Pentagon tarafından karşılanan bir deneme çalışması olarak başlamıştır.
Basit cümlerler kullanırsanız sevinirim.
Bu bir ödev.

Fullfíggjaðar umsetingar
Enskt ENIAC - The first operational, general-purpose computer
163
10Uppruna mál10
Turkiskt ben ayraç
uzun açıklamalara ne gerek var.ben ayracım.insanlar beni açıklama yapmak için kullanırlar.ama zamanla insanlar sana “ açıklamaya gerek yok” gibi şeyler söyler ve sen beni kullanmaktan vazgeçersin

Fullfíggjaðar umsetingar
Enskt I-The Bracket
1